25 Nisan 2013 Perşembe

Suriyeli muhalifler şimdi de osuruktan teyyare yaptı…

Daha evvel bomba atmak için dev sapanlar, hurda arabalardan joistik ile giden tank üreten ÖSO militanları son olarak da osuruktan teyyare yaptı.

Kendi imal ettikleri teyyareler henüz insan taşıyacak potansiyele sahip olmadığı için, ÖSO bunları insansız hava aracı olarak kullanıyor. Konuştuğumuz muhalifler, bu teyyarelerin insan taşıyamamasının bir handikap olduğunu kabul etmekle birlikte, kendi işlerini gördüğünü söylüyorlar.

Ürettikleri teyyarelerin kaç fite kadar yükselebildiğini sorduğumuzda ilginç bir cevap ile karşı karşıya kalıyoruz. Teyyareler fabrikadan vücut sıcaklığında çıktığı için, azami yüksekliğe ulaşabilmeleri, hava sıcaklığının mevsim normallerinin altında olmasına bağlıymış.

Yani ÖSO militanları kış mevsimini ve soğuk hava koşullarını da bu sayede avantaja çevirmeyi bilmişler. Fakat havalar ısındığı zaman teyyarelerin kullanım dışı kalacağına dair büyük bir endişe yaşıyorlar.

Bu sebeple bütün Müslümanların, havaların soğuk gitmesi için Allah’a dua etmesini iletmemizi istiyorlar bizden.

Aslında ÖSO’nun ürettiği bu teyyarelerin, savaş koşulları içerisinde pratik bir faydasının ve kullanım alanının olmadığını belirtmeliyiz. Yani üretilen teyyareler Suriye’de Esad rejimine karşı savaşmak için kullanılmıyor.

Öyleyse ÖSO militanları bu teyyareleri neden üretiyor..?

Sizler İHH aracılığıyla, bu militanlara bağışlayacağınız paraları sayarken, arzu ederseniz, biz de konuyu somut örneklerle açıklamaya çalışalım.

Üzerinden yıllar geçti; hatırlayan pek çıkmaz. İran askerleri, ABD’nin desteklediği Irak’lı zavallı bir askeri önce iki farklı araca iplerle bağlıyordu. Sonra araçlar hareket ediyor ve Irak’lı asker feci bir şekilde can veriyordu.

Bu görüntülerin bir haber değeri vardı ve doğal olarak tüm dünyada da yayınlanıyor; İran’lıların ne kadar acımasız, gaddar, zalim ve zorba olduğunu, dolayısı ile o savaşta Irak’ın haklı olduğunu herkes anlıyordu.

O görüntülerin sahte olduğu ise, elbette savaş bittikten sonra ortaya çıkacaktı.

Ama durun; birinci körfez savaşında, acımasız, gaddar, zalim ve zorba diktatör Saddam’ın körfeze akıttığı petrole batıp çıkan, lakin uçmayı bir türlü başaramayan o zavallı kuşu hatırlayanlarınız muhakkak vardır.

Fakat o görüntülerin sahte olduğunu hatırlayan veya bilen kaç kişi vardır, doğrusu ya ben de merak ediyorum.

İşte yukarıdaki örneklerde anlattığımız görüntüler neden çekildiyse, osuruktan teyyare de aynı sebepten üretiliyor.

Gazeteleriniz, televizyonlarınız dış güçler tarafından oluşturulmuş paralı eşkıyaların üniversiteye saldırıp yüze yakın insanı öldürmesini önemsemeyip, uzun uzun ÖSO’nun ürettiği osuruktan teyyareleri aynı sebepten anlatıyor.

Yani Beşar Esad’ın acımasız, gaddar, zalim ve zorba bir diktatör olduğunu herkes anlasın diye.

İnsanlar çok garip. Petrole batıp çıkan o kuş, insanlara Saddam’ın haksız olduğunu anlatıyor. Yaptıkları dev sapan ise, Suriye’li muhaliflerin haklı olduğunu.

İnsanı ve insan psikolojisini çok iyi bilen bir uygarlık, duygularımızla ustaca oynayıp zalimi mazlum, mazlumu ise zalim gibi gösterebiliyor bizlere.

Dedim ya; insanlar gerçekten de çok garip. Ben anlayamıyorum mesela.

Medyasının, Suriye’li muhaliflerin okula saldırıp 29 çocuğu ve öğretmenlerini öldürdüğünü görmezken, zavallı mültecilerin soğuktan titreyen ayaklarını nasıl gördüğünü, hatta Allah’ı ve peygamber’i de konuya dahil ederek bağış isterken, neden ille de nakit olsun dediğini merak etmiyor da, ÖSO militanlarının hiçbir işe yaramayacağı halde neden osuruktan teyyare ürettiğini merak ediyor.

mustafa yener.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder