Avrupadan haberi yok ama AB bakanlığı yapabiliyor. |
16 Kasım 2013 Cumartesi
al sana yeğencilik örneği...
Osmanlı zamanında da okullardan bilimsel dersleri kaldırıp yeni yetişecek olan devlet adamlarının cahil kalmasına sebep olmuşlar ve koca imparatorluğu haremdekiler yönetmeye başlamıştı.Bu çöküşün en temel sebeplerinden biriydi.Şimdide 4+4+4 ile birçok okulu imam hatip lisesine çevirdiler.Bilimsel dersler yerine dini derslerin ağırlıklı olduğu bu okullardan devlet adamlarının çıkmasını nasıl bekleriz.Çıkarsada o malum şahıs gibileri çıkıyor işte.Felsefe görmeyen bir devlet adamı eleştiriyi sorgulamayı nerden bilecek.Sonrada bilimden yoksun bu devlet adamı(!) ülkenin yeğencilikle yönetileceğine karar kılıyor ve eş dost tanıdık kim varsa devlet kadrolarında bir yer buluyor.Örneğin ab bakanımız ;genel kültürü bile sıfır olan bir adamı ab bakanı yapmışlar adam daha tunanın Türkiye'yle alakası olmadığını aslında avrupada dolaşıp karadenize döküldüğünü bilmiyor.Avrupanın nehirini türkiyede sanıyor sonrada AB bakanıyım diye gezebiliyor.Bu gibi olay ve devlet adamlarına günümüzde daha birçok örnek gösterebiliriz.
16 Mayıs 2013 Perşembe
size gemiler bize mermiler
reyhanlıda sorulması gerekenler
ve ekledi size gemiler,gemicikler bize bombalar mermicikler...
sonra bütün olayın birkaç cümleyle izah edilebileceğini gösterdi hataylılar.
"sabır ve soğukkanlı olun diyorlar sabır mı kalmış Allah aşkına?"
"anamız bacımız kömür olmuş,anamızı bacımızı tanıyamıyoruz!"
"benimde amcamın oğlu öldü,parçasını bulamıyoruz,parçasını getirin onada razıyız!!"
"hükümet nerde ,devlet nerde,bu kaçıncı artık,daha ne kadar korkacaz"
"bunları burda barındıranların a........m, artık bunlara evini kiralıyanlar vatan hainidir."
"çek cesetleri çekde görsün hükümet"
"ne 4ü ne 10u, 100den fazla ölü var ne oluyor ,niye saklanıyor?"
birkaç video izlerseniz bu sözleri duyabilirsiniz.
yayın yasağı kalktı ama artık yayın yapan bulamıyoruz(!)
tarihi bir olayın bu kadar kısa sürede unutulması veya yandaş medyalarca örtbas edilmesi bu ülke için ne kadar üzüntü verici...
uluderede kaçakçılar ile,muhtemelen terörist 35 kişiyi askerimiz sınır güvenliği için vurdu ve 1.5 yıl geçmesine rağmen hayla gündeme getiren chpye sorarım rehyanlıyı neden gündeme getirmiyorsun?mhpye sorarım sınır neden folloş olmuş durumda? bdpye sorarım sözde demokrasi isteğinizle teröristlerin ölümüne bas bas bağırırken, hatay ölürken neredesiniz? chp ve bdp uludere için birçok protesto tertip ediyordunuzda reyhanlıda yaşanan terörist eylemi neden protesto etmek için yürüyüşler düzenlemiyorsunuz?etnik çıkarlar bu kadarmı öne çıktı?
bu sözler bir yana ,geçen günki yağmurlu havada gökgürültüsünü bile patlama sanmışlar.bu insanlar işte bu kadar diken üstünde yaşıyorlar...
*Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör saldırısıymış...
*normal şartlarda devlet başkanları ülkelerindeki terör saldırılarının ardından tüm programlarını iptal edip konuya yoğunlaşırlar, peki reyhanlının ardından 1 hafta geçmesine rağmen cumhurbaşkanı veya başbakan veya yardımcıları bölgeye gidip bölgenin sorunlarını dinledilermi?
*Suriyeli mültecinin patlamanın birkaç saniye sonrasında video çekiyor olması,acaba bir şeyler ifade edermi?
*Sanki patlama zamanını biliyormuş gibi patlama anından hemen sonra video çekiyor olması ne kadar garip!"
*Esad ve rejim yanlısı grupların yaptığı söyleniyor ama belkide büyük bir tuzağa sürükleniyor olabilirmiyiz?
*Olayın hemen ardından ,"sorumlusu rejim yanlısı gruplar" diye açıklama yapmak ne kadar doğru,ne kadar tarafsız,ne kadar gerçekçi?
*Özgür suriye ordusu esada karşı savaşa girmemiz için esad izlenimi veren eylemler yapıyor olamazmı?
*göz göre göre savaşa mı sürükleniyoruz?
*savaş çığırtganlıkları yapılan bir zamanda savaşa girmek istermisiniz?
bu soruları biraz düşünmeliyiz...
ve yine tekrarlıyorum yayın yasağı kalktı ama yayın yapan bulamıyoruz(!)
E.T
25 Nisan 2013 Perşembe
Suriyeli muhalifler şimdi de osuruktan teyyare yaptı…
Daha evvel bomba atmak için dev sapanlar, hurda arabalardan joistik ile giden tank üreten ÖSO militanları son olarak da osuruktan teyyare yaptı.
Kendi imal ettikleri teyyareler henüz insan taşıyacak potansiyele sahip olmadığı için, ÖSO bunları insansız hava aracı olarak kullanıyor. Konuştuğumuz muhalifler, bu teyyarelerin insan taşıyamamasının bir handikap olduğunu kabul etmekle birlikte, kendi işlerini gördüğünü söylüyorlar.
Ürettikleri teyyarelerin kaç fite kadar yükselebildiğini sorduğumuzda ilginç bir cevap ile karşı karşıya kalıyoruz. Teyyareler fabrikadan vücut sıcaklığında çıktığı için, azami yüksekliğe ulaşabilmeleri, hava sıcaklığının mevsim normallerinin altında olmasına bağlıymış.
Yani ÖSO militanları kış mevsimini ve soğuk hava koşullarını da bu sayede avantaja çevirmeyi bilmişler. Fakat havalar ısındığı zaman teyyarelerin kullanım dışı kalacağına dair büyük bir endişe yaşıyorlar.
Bu sebeple bütün Müslümanların, havaların soğuk gitmesi için Allah’a dua etmesini iletmemizi istiyorlar bizden.
Aslında ÖSO’nun ürettiği bu teyyarelerin, savaş koşulları içerisinde pratik bir faydasının ve kullanım alanının olmadığını belirtmeliyiz. Yani üretilen teyyareler Suriye’de Esad rejimine karşı savaşmak için kullanılmıyor.
Öyleyse ÖSO militanları bu teyyareleri neden üretiyor..?
Sizler İHH aracılığıyla, bu militanlara bağışlayacağınız paraları sayarken, arzu ederseniz, biz de konuyu somut örneklerle açıklamaya çalışalım.
Üzerinden yıllar geçti; hatırlayan pek çıkmaz. İran askerleri, ABD’nin desteklediği Irak’lı zavallı bir askeri önce iki farklı araca iplerle bağlıyordu. Sonra araçlar hareket ediyor ve Irak’lı asker feci bir şekilde can veriyordu.
Bu görüntülerin bir haber değeri vardı ve doğal olarak tüm dünyada da yayınlanıyor; İran’lıların ne kadar acımasız, gaddar, zalim ve zorba olduğunu, dolayısı ile o savaşta Irak’ın haklı olduğunu herkes anlıyordu.
O görüntülerin sahte olduğu ise, elbette savaş bittikten sonra ortaya çıkacaktı.
Ama durun; birinci körfez savaşında, acımasız, gaddar, zalim ve zorba diktatör Saddam’ın körfeze akıttığı petrole batıp çıkan, lakin uçmayı bir türlü başaramayan o zavallı kuşu hatırlayanlarınız muhakkak vardır.
Fakat o görüntülerin sahte olduğunu hatırlayan veya bilen kaç kişi vardır, doğrusu ya ben de merak ediyorum.
İşte yukarıdaki örneklerde anlattığımız görüntüler neden çekildiyse, osuruktan teyyare de aynı sebepten üretiliyor.
Gazeteleriniz, televizyonlarınız dış güçler tarafından oluşturulmuş paralı eşkıyaların üniversiteye saldırıp yüze yakın insanı öldürmesini önemsemeyip, uzun uzun ÖSO’nun ürettiği osuruktan teyyareleri aynı sebepten anlatıyor.
Yani Beşar Esad’ın acımasız, gaddar, zalim ve zorba bir diktatör olduğunu herkes anlasın diye.
İnsanlar çok garip. Petrole batıp çıkan o kuş, insanlara Saddam’ın haksız olduğunu anlatıyor. Yaptıkları dev sapan ise, Suriye’li muhaliflerin haklı olduğunu.
İnsanı ve insan psikolojisini çok iyi bilen bir uygarlık, duygularımızla ustaca oynayıp zalimi mazlum, mazlumu ise zalim gibi gösterebiliyor bizlere.
Dedim ya; insanlar gerçekten de çok garip. Ben anlayamıyorum mesela.
Medyasının, Suriye’li muhaliflerin okula saldırıp 29 çocuğu ve öğretmenlerini öldürdüğünü görmezken, zavallı mültecilerin soğuktan titreyen ayaklarını nasıl gördüğünü, hatta Allah’ı ve peygamber’i de konuya dahil ederek bağış isterken, neden ille de nakit olsun dediğini merak etmiyor da, ÖSO militanlarının hiçbir işe yaramayacağı halde neden osuruktan teyyare ürettiğini merak ediyor.
mustafa yener.
Daha evvel bomba atmak için dev sapanlar, hurda arabalardan joistik ile giden tank üreten ÖSO militanları son olarak da osuruktan teyyare yaptı.
Kendi imal ettikleri teyyareler henüz insan taşıyacak potansiyele sahip olmadığı için, ÖSO bunları insansız hava aracı olarak kullanıyor. Konuştuğumuz muhalifler, bu teyyarelerin insan taşıyamamasının bir handikap olduğunu kabul etmekle birlikte, kendi işlerini gördüğünü söylüyorlar.
Ürettikleri teyyarelerin kaç fite kadar yükselebildiğini sorduğumuzda ilginç bir cevap ile karşı karşıya kalıyoruz. Teyyareler fabrikadan vücut sıcaklığında çıktığı için, azami yüksekliğe ulaşabilmeleri, hava sıcaklığının mevsim normallerinin altında olmasına bağlıymış.
Yani ÖSO militanları kış mevsimini ve soğuk hava koşullarını da bu sayede avantaja çevirmeyi bilmişler. Fakat havalar ısındığı zaman teyyarelerin kullanım dışı kalacağına dair büyük bir endişe yaşıyorlar.
Bu sebeple bütün Müslümanların, havaların soğuk gitmesi için Allah’a dua etmesini iletmemizi istiyorlar bizden.
Aslında ÖSO’nun ürettiği bu teyyarelerin, savaş koşulları içerisinde pratik bir faydasının ve kullanım alanının olmadığını belirtmeliyiz. Yani üretilen teyyareler Suriye’de Esad rejimine karşı savaşmak için kullanılmıyor.
Öyleyse ÖSO militanları bu teyyareleri neden üretiyor..?
Sizler İHH aracılığıyla, bu militanlara bağışlayacağınız paraları sayarken, arzu ederseniz, biz de konuyu somut örneklerle açıklamaya çalışalım.
Üzerinden yıllar geçti; hatırlayan pek çıkmaz. İran askerleri, ABD’nin desteklediği Irak’lı zavallı bir askeri önce iki farklı araca iplerle bağlıyordu. Sonra araçlar hareket ediyor ve Irak’lı asker feci bir şekilde can veriyordu.
Bu görüntülerin bir haber değeri vardı ve doğal olarak tüm dünyada da yayınlanıyor; İran’lıların ne kadar acımasız, gaddar, zalim ve zorba olduğunu, dolayısı ile o savaşta Irak’ın haklı olduğunu herkes anlıyordu.
O görüntülerin sahte olduğu ise, elbette savaş bittikten sonra ortaya çıkacaktı.
Ama durun; birinci körfez savaşında, acımasız, gaddar, zalim ve zorba diktatör Saddam’ın körfeze akıttığı petrole batıp çıkan, lakin uçmayı bir türlü başaramayan o zavallı kuşu hatırlayanlarınız muhakkak vardır.
Fakat o görüntülerin sahte olduğunu hatırlayan veya bilen kaç kişi vardır, doğrusu ya ben de merak ediyorum.
İşte yukarıdaki örneklerde anlattığımız görüntüler neden çekildiyse, osuruktan teyyare de aynı sebepten üretiliyor.
Gazeteleriniz, televizyonlarınız dış güçler tarafından oluşturulmuş paralı eşkıyaların üniversiteye saldırıp yüze yakın insanı öldürmesini önemsemeyip, uzun uzun ÖSO’nun ürettiği osuruktan teyyareleri aynı sebepten anlatıyor.
Yani Beşar Esad’ın acımasız, gaddar, zalim ve zorba bir diktatör olduğunu herkes anlasın diye.
İnsanlar çok garip. Petrole batıp çıkan o kuş, insanlara Saddam’ın haksız olduğunu anlatıyor. Yaptıkları dev sapan ise, Suriye’li muhaliflerin haklı olduğunu.
İnsanı ve insan psikolojisini çok iyi bilen bir uygarlık, duygularımızla ustaca oynayıp zalimi mazlum, mazlumu ise zalim gibi gösterebiliyor bizlere.
Dedim ya; insanlar gerçekten de çok garip. Ben anlayamıyorum mesela.
Medyasının, Suriye’li muhaliflerin okula saldırıp 29 çocuğu ve öğretmenlerini öldürdüğünü görmezken, zavallı mültecilerin soğuktan titreyen ayaklarını nasıl gördüğünü, hatta Allah’ı ve peygamber’i de konuya dahil ederek bağış isterken, neden ille de nakit olsun dediğini merak etmiyor da, ÖSO militanlarının hiçbir işe yaramayacağı halde neden osuruktan teyyare ürettiğini merak ediyor.
mustafa yener.
8 Mart 2013 Cuma
Şiddetsiz bir dünya dileğiyle...
8 mart dünya kadınlar gününü kutluyorum ve kadına şiddetin en aza indiği bir dünya diliyorum.her güne kadına şiddet haberiyle başlıyorum.o onu kesmiş, bu bunu doğramış, falancayı dövmüşler,filancayı hastahanelik etmişler vb...korunmasız bir kadına gücü yetipde ulu orta dayak atabiliyorlar bizim ülkemizde,kadına bir malmış veya bir eşyaymış gibi davranıyorlar.kadını mal gibi gören ve ona fiziksel ve manevi şiddet uygulayan herkesi kınıyorum.sokağın ortasında bir kadın dövülürken ona seyirci kalıp 'aile işlerine karışılmaz' diyen anlayışıda kınıyorum.kadına şiddetten daha önemlisi şiddete dur diyelim.daha huzurlu ve daha güvenli bir dünya dileğiyle...
20 Şubat 2013 Çarşamba
Açılım istiyoruz,ama kürt açılımı değil!!!
Bir tutturdular açılımda açılım,açılımda açılım.Ülkemizde dönen çirkin siyasi emeller uğruna ne insanlar harcandı..sonunda bir açılım süreci başladı.başladı ama sonu ne zaman gelir belirsiz.bu açılım veya imralı sürecini başlatanlar halkın onayını aldılarmı acaba ? terörist başıyla müzakereleri referanduma soktularmı acaba?şehit annelerinin iznini aldılarmı acaba? kürt açılımıymış :D bizim derdimiz kürtlerle değilki. pkk ile ... kürt açılımı yapacağına pkk kapatımı yapmaya çalışsana.1 avuç çapulcuyla masaya oturuyoruz :( evet bu ülkedebir çok konuda açılım isteniyor fakat kürt açılımı değil. örneğin.Kürt açılımı veya imralı süreci yapıcaklarına harç açılımı veya harç kaldırma sürecine çalışsalar ya. yarının neslinden oy bekliyecekler ama sadece bekliyecekler...harçlar örgün öğretime kaldırıldığında açıklama şuydu ;meclis tatiili bitsin, 2. öğretimin kaldırılması ancak kanunla olur...biride çıkıp sormuyo mu ? meclis nerdeyse bir daha tatile girecek. kişiye özel yasaların anında gün içinde meclisten geçirildiği veya milletvekili maaşının zamlarının gece çalışmasıyla 1 günde meclisten geçmesine sıra geliyoda, bu eğitimde ki ikililiğin giderilmesine niçin sıra gelmiyor...sosyal devlet sosyal devlet diye bangır bangır bağırıyorlar da eşitlikçi devlet nerde..bu ne biçim sosyal devlet.aa tabi bizdeki pkk gibi kendi devletine kafa tutup sonrada bize sığınanlara bakmak için kimden para alacaklar...e tabi çünkü onlar vatan hainlerini korumayı,beslemeyi ve kucaklamayı çok severler...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)